Makaleler

Değersizlik Duygusu Nedir ve Nasıl Başedilebilir

Değersizlik Duygusu Nedir ve Nasıl Başedilebilir


İnsan, varoluşsal olarak eksiklik duygusuyla dünyaya gelir ve bu durum, yaşam boyunca kendisini geliştirmeye çalışırken önemli bir motivasyon kaynağı olur. Çocuklukta doğal olan eksiklik duygusu, zamanla bireyin yaşamına yön verir. Ancak bu eksiklik, insanı harekete geçiren bir duygu değildir. Değersizlik duygusu ise daha derin bir sorundur; bireyin kendisini başkalarına göre daha değersiz hissetmesine yol açar. Bu duygu, sadece bir his olmanın ötesinde, kişinin kimliği, değerleri ve yaşam tarzıyla iç içedir.

Değersizlik Duygusu ve Kökeni

Değersizlik duygusunun temeli, genellikle çocukluk yıllarına dayanır. Bu duygu, kişinin kendisini diğer insanlardan daha değersiz bir varlık olarak algılamasına yol açar. Değersizlik, sadece duygusal bir durum değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi haline gelir. Kendini değersiz hisseden kişi, başkalarına değer verme kapasitesinden de yoksundur. Ancak başkalarına değer verdiğinde ve bu değer verilme düzeyi arttıkça, kişi de kendini daha değerli hissetmeye başlayabilir.

Değersizlik Duygusunun Göstergeleri

Değersizlik duygusu yaşayan bireyler, genellikle diğer insanları kendilerine göre daha üstün kabul ederler. Bu insanlar, yücelttikleri kişileri, ulaşamadıkları değere sahip hedefler olarak görürler. Ancak, bu kişiler için karşılarındaki insanın kusurlarını fark etmek, bilinçdışı bir şekilde kendi değersizliklerini hatırlatabilir ve bir öfke duygusuna yol açabilir. Sıklıkla, birini fazla yücelttikten sonra, bu kişinin hatalarını keşfettiklerinde, onu yerin dibine sokmaya eğilimli olabilirler.
Değersizlik Duygusunun İlişkiler Üzerindeki Etkisi

Değersizlik duygusu yaşayan insanlar, kendilerini genellikle üstün hissedecekleri ortamlara çekilirler. Kendilerini geri planda kalacakları yerlerden uzak tutarlar. Bu kişiler için, ancak kendilerini her zaman üstün hissettikleri zaman rahatlama söz konusudur. Bu, genellikle güven duygusuyla bağlantılıdır ve değersizlik duygusunun şiddeti arttıkça, kişi kendisini daha fazla izole etmeye başlayabilir.

Cinsiyet Rollerinin Değersizlik Duygusu Üzerindeki Etkisi

Toplumda kadın ve erkek arasında gözlemlenen cinsiyet rolleri farklılıkları, değersizlik duygusunun gelişiminde önemli bir etkiye sahip olabilir. Özellikle kadınlar, erkeklerden daha az değer verilen bir toplumda yetiştiklerinde, kendilerini değersiz hissedebilirler. Ancak erkekler de, toplumun "kadından üstün" olma algısını kaybetmemek için büyük bir çaba harcarlar. Bu durum, her iki cinsiyetin de değersizlik duygusuyla başa çıkmada zorlanmalarına yol açabilir.

Değersizlik Duygusu ile Başa Çıkma Yöntemleri

Değersizlik duygusuyla baş edebilmek için ilk adım, kişinin kendi içsel dünyasını ve duygularını anlamasıdır. Değersizlik duygularının altında çoğu zaman suçluluk, haset ve yetersizlik hissi yatmaktadır. Bu duyguların farkına varmak, kişinin kendisini daima üstün olma baskısından kurtarabilir. Gerçekçi bir içgörü ve farkındalıkla, insan kendini olduğu gibi kabul etmeyi öğrenebilir.
Bunun yanı sıra, yaşamda yenilmenin, kaybetmenin ve zorluklarla baş etmenin doğal bir parça olduğunu kabul etmek önemlidir. İnsan, zayıf ve eksik yönleriyle yüzleşip bu yönlerini kabul edebildiğinde, bu özelliklerin zamanla ortadan kalkması mümkündür.
Kendini Kabul Etmek ve Değişim

Değişim, bazen bilinçli çaba gerektirirken, bazen de doğal bir süreç olarak gerçekleşir. İnsan, kendisine daha hoşgörülü, alçakgönüllü ve sevecen yaklaştıkça, kendini olduğu haliyle kabul etme şansı artar. Başkasına değer vermek, kendine değer vermekten geçer. Kendini sevmek, başkasını sevmek ve değişim, kendini olduğu gibi kabul etmekle mümkündür.