
Duygularımız, düşüncelerimiz ve davranışlarımız, canlılığımızın ve varlığımızın ayrılmaz parçalarıdır. Bunlar, ruhsal dünyamızın dışavurumlarıdır. Bazı insanlar yemek yemeyi severken, bazıları ise yemek konusunda isteksizdir. Bazı insanlar şakacı, bazıları daha ciddi; bazıları çok konuşurken, bazıları daha sessizdir. Tüm bu farklılıklar, bireylerin doğduğu andan itibaren maruz kaldıkları yaşam olaylarının bilinçli ve bilinçdışı etkileriyle şekillenen kişilik yapılarının bir sonucudur. Her birey farklıdır çünkü farklı deneyimlere sahiptir. Bu deneyimlerin bazıları bilinçli olarak yaşamlarına yön verirken, bazıları ise bilinçdışına itilmiştir.
Bilinçdışı Nedir?
Bilinçdışı, bireyin yaşamı boyunca deneyimlediği olayların birikimidir. Bu deneyimlerin bazıları çevre tarafından normal kabul edilerek devam ettirilir, bazıları ise utanç, suçluluk, korku gibi duygularla bastırılır ve bilinçdışına itilir. Bu süreç, bireyin bilinçli bir şekilde yaptığı bir seçim değildir. Çevresinin onayladığı davranışlar bilinçli olarak devam ettirilirken, onaylanmayanlar bastırılır ve bilinçdışına yerleşir.
Bilinçdışı ve Dil Sürçmeleri
Bilinçdışını daha iyi anlayabilmek için bir örnek verelim: Dil sürçmeleri, bilinçdışının en kolay anlaşılabilir belirtilerindendir. Birey, aslında söylemek istediği bir kelime yerine, istemeden başka bir kelime ya da cümle kullanabilir. Örneğin, bir baba, kızına "Tabii, erkek arkadaşınla dışarı çıkabilirsin" demek yerine, "Tabii, erkek arkadaşınla dışarı çıkamazsın" diyebilir. Bu durumda baba, kızının erkek arkadaşıyla dışarı çıkmasına aslında karşı değildir. Ancak bilinçdışında, bu durumun ilişkisini bozabileceği düşüncesi yer edebilir, bu yüzden sözlü olarak istemediği bir şey söyleyebilir.
Bilinçdışının Günlük Hayattaki Yeri
Bilinçdışı, günlük hayatımızda da karşımıza çıkar. Unutma, yanlış hatırlamalar, dil sürçmeleri, okuma ve yazma hataları gibi davranışlar, zihnimizin hoşlanmadığı ya da baş etmekte zorlandığı şeyleri bilinçdışına itme çabasıdır. Bu tür hatalar, bilinçdışının biz farkında olmadan şekillendirdiği eylemlerdir.
Bilinçdışı Süreçler ve Kararlarımız
Hayatımızı etkileyen birçok kararımızı bilinçli olarak aldığımızı düşünebiliriz. Ancak çoğu zaman bilinçdışı süreçler de bu kararlarımızda etkili olabilir. Kendimizi daha iyi tanımak ve davranışlarımızın nedenlerini anlamak için bilinçdışına itilen arzularımızı ve duygularımızı keşfetmek önemlidir.
Bilinçdışı Süreçler Bilinçli Hale Gelebilir Mi?
Bilinçdışına itilen her şey, bireyi zorlayan ve hoşlanmadığı duygular, dürtüler veya arzular olabilir. Bu tür bastırılmış düşünceler, birey tarafından bilinçli bir şekilde fark edilemeyebilir. Ancak kendini tanıma sürecinde, kişisel düşüncelerini ve duygularını takip etmek, bilinçdışını daha iyi anlamaya yardımcı olabilir.
Psikoterapi ve Bilinçdışı
Psikoterapi süreci, bireyi tüm yönleriyle anlamaya çalışan bir yaklaşımdır. Terapinin amacı, bilinçdışı süreçlerin etkilerini anlamak ve bireyin yaşadığı duygusal problemleri keşfetmektir. Terapide, her bireyin farklı bir geçmişi ve kişiliği olduğu için, genel bir yaklaşım yerine, her bireye özel bir çalışma yapılmalıdır. Bireyin yaşamındaki önemli etmenler, düşünceleri ve duyguları göz önünde bulundurularak terapi süreci kişiselleştirilir.
Bilinçdışı süreçler, terapide de çalışılan ve bireyin daha iyi tanınmasına yardımcı olan önemli bir alandır. Birey, bilinçli ve bilinçdışı duyguları, düşünceleri ve davranışları üzerinde düşünerek, kendi kimliğini ve kişiliğini daha iyi anlayabilir.